Sanatçılar Kerpiç Evlerin Damında Kar Küredi
Sanatçılar Kerpiç Evlerin Damında Kar Küredi
Konya'nın Hüyük ilçesinde, yardımsever sanatçılar tarafından 2010 yılında kurulan Sonsuz Şükran köyüne ziyarete gelen bazı sanatçılar, yağan kar altında kerpiç evlerinin toprak damlarındaki karları elbirliği ile küredi.
Konya'nın Hüyük ilçesinde, sanatçılar tarafından 2010 yılında kurulan Sonsuz Şükran köyüne gelen bazı sanatçılar, yağan kar altında kerpiç evlerinin toprak damlarındaki karları küredi.
İlçeye bağlı Çavuş Mahallesi'ndeki sanatçılar için oluşturulan Sonsuz Şükran Köyü'nde, etkili olan kar yağışı nedeniyle kerpiç evlerin damları kar doldu. Köye gelen sanatçılardan Fatoş Yalçınkaya, Çiğdem Akkaya ve Barış Hayta, köylülerle evlerin toprak damlarında kar temizliği yaptı.
Sanatçılar, yağan kar altında müzisyenlerin seslendirdiği "karlar düşer" şarkısı eşliğinde, toprak damlarda uzun süre çalıştı. Yağışlardan dolayı kabaran zemini düzlemeye yarayan yuvaklarla sıkıştırma ve sertleştirme işlemi de köylüler tarafından gerçekleştirildi.
Sonsuz Şükran köyü kurucusu ve Dernek Başkanı Mehmet Taşdiken, gazetecilere yaptığı açıklamada, toprak dama sahip kerpiç yapıların kış döneminde akıntı olmaması için zaman zaman bakımdan geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Sonsuz Şükran köyünde yapıları, Anadolu sivil mimarisini esas alarak düz damlı planladıklarını ifade eden Taşdiken, şunları kaydetti:
"Tabii bu tür damların bakımı zahmet gerektiriyor. Kışın karların kürenmesi, yuvaklanması gerekiyor. Bu büyük bir zahmet ama bir orijinali korumak, hem de geleneğe saygı duyarak yaşatmak için özellikle bu zahmetlere katlanmayı göze aldık. Her kış döneminde kerpiç evlerde kalan sanatçı arkadaşlarımız evlerine gelerek bu bakımları Çavuş Mahalle'mizde yaşayan köylülerimizin de desteğiyle yapmaya çalışıyor."
"Artık Buranın Kış Keyfini De Almaya Başladık"
Köyde kerpiç evi bulunan ressam Fatoş Yalçınkaya da 2010 yılından bu yana Sonsuz Şükran köyünde olduğunu vurgulayarak, "Artık buranın kış keyfini de almaya başladık, sobalarımızı kurduk, üzerinde kestanelerimizi pişirerek sohbetlerimizi gerçekleştiriyoruz." dedi.
Kerpiç evlerde kalan sanatçı Çiğdem Akkaya ise bu yöreye has kerpiç kültürünün ve mimarinin devam etmesini istediklerini dile getirerek, "İnsanlar artık hep beton evlere geçmeye başladı ve Sonsuz Şükran köyüne gelenler, 'bizim çocukluğumuzun kerpiç evleri bunlar' diyerek ayrı bir mutluluk duyuyorlar. Böylesine önemli bir kültürün kaybolmaması için elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Müzisyen ve oyuncu Barış Hayta ise Sonsuz Şükran köyünü 2011 yılından beri tanıdığını ve o günden beri de buraya gelip gitmeye başladığını anlattı.
İstanbul'daki sanatçı arkadaşlarının, "Köyde evinin olup olmadığını" sorduğunu aktaran Hayta, "Onlara 'Hayır köyde evim yok ama köydeki tüm evler benim, sağ olsunlar burada insanlar gönüllerini, kalplerini bana açıyorlar' diyorum." şeklinde konuştu.